Samsun hızla betonlaşıyor.
Yeşil alanları tek tek yok ediliyor.
Yalı Kafe gibi, Kültür Park gibi..
Nereye baksan beton projeleri.
Yeşil alanlara yapılan betonlar da üstelik bu kentin öncelikleri arasında ilk yüzde bile değildir.
Ve bu beton projelere milyonlarca lira akıtılıyor.
Hem de belediyenin batak bütçesinden.
'Taş taş üstüne koyma' sözünü sanırım Samsun Büyükşehir Belediyesi yanlış anlamış olmalı.
Kimse betonlaştır bu kenti demedi ki.
Yalı Kafe'yi yıkıp yerine koca beton kütleler koyulsun istemedi ki.
Kültür Parkı yıkıp 'minibüs terminali yapın' diye bu kentin bir ısrarı mı vardı.
Samsun'un merkez kıyısı ve fuar alanını da kapsayan kısmı bile Millet Bahçesi yapıp, yeni betonlaştırmanın peşindeler.
Yazık ediliyor Samsun gibi 'yeşili, denizi, doğasıyla bilinen güzel bir şehri.
Sosyal medyada Samsun'un eski görüntüleri paylaşılıyor, 'Muhteşem'.
Fuar alanı Türkiye'de İzmir'den sonra ikinci turistik bölgeydi.
Binlerce insan, sanatçılar akardı bu kente.
Geçmişi özler bir hal aldık adeta.
Şimdi Samsun Büyükşehir Belediyesi bir moda uydurmuş, her yerde o cümle yazıyor.
Billboardlarda, yollardaki istikamet gösteren ışıklı panolarda dönüp duruyor.
Geleceğin şehri Samsun..
Ne kadar itici, anlamsız ve 'Samsun'u ufaltan bir söz.
Ne demek geleceğin şehri.
Samsun kimliksiz mi de geleceğin şehri olsun Samsun.
Ya da geri mi kalmıştı da, bir gelecek öngörüldü.
Gelişimini tamamlayamamış bir kent mi?
Türkiye’de kaç il Samsun’un güzelliklerine sahip.
Neyi eksikti bu kentin;
Yetkililer, alt yapısını, yollarını, sahil düzenlemesini, imar yapısını, gelişimine göre planlı olarak önünü açabilse..
Bu kadar betonlaşmayla mı geleceğin kenti olacak?
Nereye el atsalar, betonlaşıyor.
Nereye el atsalar, el attıkları yer vatandaştan uzaklaşıyor.
Kapısına Golf Kulübü yazıyorlar, 400 dönümlük Samsun sahili 'ayrıcalıklı kişilerin oluyor'.
Aslında halkın yeri olan sahil, sonra ihaleyle başkalarına kiralanıyor.
Atakum Yalı Kafe her vatandaşın bütçesine uygun bir sosyal tesisti, yıktılar yerine 'betonları diktiler';
İyi mi oldu?.
Vatandaşa sorun bakalım onaylayan var mı?
Hem de sahilde öylesine betonlaşma.
Şimdi bir kahveyi 30 liraya git iç özel kafelerde, gidebilirsen, paran varsa içebilirsen..
Gençlik Merkezleri doldu taştı ya, Millet Kıraathaneleri, Millet Kütüphaneleri lazım şimdi de.
Samsun’un o beton binalara öyle ihtiyaçları vardı ki; Alelacele, yıktılar, yaptılar.
Sahili kendi doğal haline bıraksalar, geleceğin şehri değil, geçmişin güzelliği ile kalacak ama onlar takmışlar kafalarına.
Geleceğin şehri diye betonlaştıracaklar buldukları her yeri.
Bu kente adı Seyir Terası olan Atakum Belediyesi Sosyal Tesisi, icra ile satıldı, hatırlatırım.
Ama ondan daha beteri, ‘seyirlik bir şey kalmadı, önüne çaktılar dev binaları’.
Geleceğin şehri böyle mi olunacak.
Seyir Terası‘ndan betonları izleyerek mi?.
Samsun gibi, her haliyle güzel olan bir kent için 'geleceğin şehri Samsun' sloganını kim buldu çok merak ediyorum.
Nereden akıllarına geldi.
Sanki kendilerinden önce, bu kentte bir şey olmamış, yapılmamış.
Bu ‘geleceğin şehri’ sloganını da bir ara bir ilçe belediyesi kullanıyordu.
Sanırım Kavak Belediyesi'nin de bir ara sloganıydı.
Geleceğin şehri Kavak.
Ya Allah aşkına Samsun gibi, boylu boyunca sahili,
Doğal güzellikleri,
Denizi, kumsalı,
Yeşili, kanyonu, barajları, gölleri, mesire yerleri, yeşil alanları,
Geçmişten günümüze tarihsel dokusu olan, dışarıdan gelip görenlerin aşık olduğu şehir için 'hala geleceğin şehri' sloganını nasıl yakıştırdınız?.
Nasıl bir öngörü bu?.
Samsun'un alt yapısını çöz, istihdam sorununa katkı ver, sanayileşmesi için iş adamlarına imkanlar oluştur, iç ve çevre yollarını yap, yeşilini, tarihsel dokusunu koru, Atatürk kenti vizyonunu öne çıkart, gerisine bu şekilde betonlaşacaksa dokunma yeter.
Merasına dokunma, tarım ve yeşil alanlarına sahip çık.
Olay budur.
Elbette boş oturmayacak göreve gelen.
Kentin gelişimine göre, ihtiyaçlarının sağlanması noktasında ortak akılla vizyoner dokunuşlar yapılacak ama;
Bu kent;
* Sizler 'geleceğini planlıyoruz' diyerek yaptığınız yap-boz işlerle,
* Milyonlarca lira harcanan işlerin yıkılıp yeniden yapılmasıyla,
* Geleceğin şehri diye kafelerini, yeşil alanlarını betonlaştırdıkça,
* Akıllı şehir yapacağız diye trafik düzenini alt üst ettikçe,
* Sahil yolu yapacağız diye sahili erozyona uğratıp, Karadeniz'e yem ettikçe,
* Tarım alanlarını imara açtıkça,
* Mera alanlarını yok ettikçe,
Her geçen gün geçmişini ara hale geliyor.
Sosyal medyada eski fotoğrafları görüp 'keşke geçmişteki kalsaydı' diye iç çekiyoruz.
Betonlaşan bir Samsun istemiyoruz.
Siz iyisi mi bırakın geleceğin şehrini 'gölge etmeyin yeter.'
Bırakın böyle kalsın.